Kandil Simidi

Pastanedeki kuru pastaların tadını çok sevmenize rağmen, benim gibi, acaba nasıl yapılıyor, içine ne konuluyor diye düşünüp alamıyorsanız, bu tarifi sakın kaçırmayın derim… Yıllardır tuzlu simit diye de tabir edilen bu kuru pastalardan yapardım ama bir türlü istediğim gibi olmazdı.

Sonra çok sevdiğim bir arkadaşımdan bu tarifi buldum. Yazın komşumuzun kızının aile arasında yapılan nişan töreni için de yaptık ve herkes tarafından çok beğenildi, böylece mahlepli susamlı simit,  siteye eklenecek güzel tarifler arasında yerini aldı. Ben bugün yaptığımda, aşağıdaki malzemelerle 30 adet kuru pasta elde ettim…

 

 

Malzemeler

100 gr. tereyağı

1 kahve fincanı zeytinyağı

1 yumurta sarısı (akı üzerine sürülecek)

Yarım kahve fincanı sirke (ben elma sirkesi kullandım)

1 tatlı kaşığı mahlep

1 çorba kaşığı tozşeker

Tuz

Bir paket kabartma tozu

300- 350 gr. un

       Üzeri için;

susam, çöreotu, haşhaş

      Uygulama

Un ve kabartma tozu hariç, bütün malzemeleri karıştırma kabına koyuyorum, unun hepsini bir kerede dökmüyor,    yoğurup hamurun kıvamına bakarak gerekirse ilave ediyorum. Kabartma tozunu da her zaman una karıştırıp, malzemelere ilave ediyorum.

Bildiğiniz kulak memesi yumuşaklığında, belki çok az daha sert bir hamur elde ediyorum. Bu hamurla 30 adet kuru pasta çıktı. Daha önce hamuru elimle şekillendirip uzatarak iki ucunu birleştiriyordum ama birleşme yerleri belli oluyordu. Bu kez farklı bir yöntem denedim ve çok güzel oldu. Hamuru elimle yuvarlattım, yuvarlak küçük bir kalıpla hamurun ortasına bastırarak, ortadaki hamuru çıkardım, böylece hiç birleştirme yeri olmayan tam bir halka elde ettim. Küçük kalıp olarak bugün ilk aklıma gelen krema pompasının ucu oldu, gayet güzel de işe yaradı. Belki daha sonra küçük yuvarlak kalıp yaptırabilirim.

Hazırladığım halkaları önce yumurta akına sonra susama batırarak tepsiye yerleştirdim ve önceden ısıtılmış 200c de üzeri pembeleşinceye kadar pişirdim. Pişerken mis gibi mahlep kokuları mutfağı sardı, hatta bahçeye de gitmiş olacak ki, mutfak penceremin bu kışın devamlı misafiri olan Prenses isimli kedimiz kendi dilince mırıldanarak, ben de istiyorum dedi.

Bir kısmını bitmeden dondurucuya attım, birkaç gün sonra çıkarıp aynı kıtırlığını koruyor mu diye kontrol edeceğim; eğer ilk piştiği gibiyse hemen bir tepsi daha yapıp doğru dondurucuya…

NOT; fotoğrafları 19. 03. 2012 tarihinde güncelledim.

 

 

Bir cevap yazın